Geloyun.Sohbet

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Kırık Kalpler Sohbet


                             Kırık Kalpler
Kırık Kalpler
Kırık Kalpler
                                           Kırık Kalpler
                                  
Kırık Kalpler
Kırık Kalpler

                                          Kırık Kalpler
Kırık Kalpler
Kırık Kalpler

                                          Kırık Kalpler
Kırık Kalpler
Kırık Kalpler
                                          Kırık Kalpler
Kırık Kalpler
Kırık Kalpler

                                          Kırık Kalpler
Kırık Kalpler
Kırık Kalpler

                                         Kırık Kalpler
Kırık Kalpler
Kırık Kalpler


Kırık Kalpler


KIRIK KALPLER;



İnsanları izliyorum,dinliyorum,
Hep kalpleri kırık.
Hepsinin nedenleri ayrı olsada,
Yaşadıkları sonuçlar hep aynı.
Hüzün...izdırap.
Bu fani,yalancı dünyada.
Neden kırarlar kalpleri ?
Neden incitirler karşılarındakini.?
Bilemezlermi? bilmezlermi?
Bu acının ömür boyu süreceğini.
Silinmeyecek hiç izleri,
Özürler,aflar dilensede
Gönül almak için emekler verilsede
Nafiledir emekler,
Kırılmıştır bir kere yürekler.
Kırılan dal bir daha düzelirmi?
Kırılan cam eski haline gelirmi.?
Sanmaki unutulmuştur,
En mutlu anlarda bile
Hatırası canlanır.Hatırlanır,
Gülen yüzlere izi yansır,
Gülen yüzler mahsunlaşır.
Değermi hiç bir şey kalp kırmaya,
Değermi insanları üzmeye,
Kırmayınız kimsenin kalbini
Kırarlar bir günde kıranın kalbini,
Anlarsın,hissedersin o zaman,
Verdiğin çektirdiğin acıyı.


Kırık Kalpler
 
el kırık kalp kırık kalem kırık
gönül hayli bir kırık.

ağlıyor gözler
mehtabın doğduğu gece
ben dertleştim yıldızlarla rüzgar ılık esince.

dağları aşamadım
dertlerimi yazdım duvarlara
güneş bana ben güneşe küskün
yine canlandı anılar kalpte sızı
duyamadım kalp atışlarımı.

sırdaşım oldu yıldızlar
hüznümü doladım içime
karanlıktı dötyanım yazamadım adını
kalem bana küskün ben kaleme.

ümidim vardı belkide son nefesimdin
buğulu baksada gözler
gökte yıldız hep aynı yıldız
anlatır her şeyi usulca kayboluşlar.

uzaklarda sesin gelir
masal düştü içime
vuslatı beklemem yakarım kağıt ile kalemi
kalp kırık ise neylerim deniz ile deryayı...


KIRIK KALPLERDE "O" VAR..!
 
Hüzünlü bir türkü’nün melodisi,
Vurur düşlerimizi...
Yitik yağmurlu bir İstanbul akşamında..!
Hemde inadına tam göbeğinden,
...O hayaller ki;
Uçurumları bile yar eder gözlerimize,
Aramızda fersah fersah uzaklıklar olsada,
Sevgili bu aşk
Yarınsız diye bir türkü tuttursada...!

Yarınsızlıklarda bile bu yaralı karınca,,
Hala anlamadınmı.?
Hep sevecek seni,
Hep sensizde sensiz tadacak yaşayacak sevgisini..!
Ey sevgili...!
Ey yüreğinde gizli gizli acılar biriktirenim,
Sen;
Benim cehennem ateşinde gül yetiştirdiğimi bilmezmisin..??!!
Dikeninin battığını,
O yüzden yüreğimin yaralı kaldığını,
Ama yinede canımın yanmadığını,
Ne çabuk unuttun,
Yeminimizi inkâr mı edersin...!

Dikenin yüreğimi paramparça,
Lime lime etsede,
Yinede senden vazgeçmedi yüreğim,
Hala umudumu yitirmedim,
Bir nefesini soluklanmayı beklerim..!
Ey sevgili...’
Sen benim en yakınımken,
En ulaşılmaz yüksekliğim,
Varlık ve yokluk çarkına,
Sıkışan sevdamızın kıyısında,
Sensizliğin ecelim olduğunu,
Ve ecelininde güzel olduğunu,
Ölüm gelecekse,
Baş ucumda olmayacaksan,
Üstüme bir avuç toprak atmayacaksan,
Uazaktan seyredip bakacaksan,
Ve;
Bu halinle son kez canımı yakacaksan,
Gözlerimin açık gideceğini bile bile,
Rabbimden bunu dilediğimi hissetmezmisin...!

Ve,
Öyleki bu gönlüm,
En sağır korkularla bağırmakta,
Ucunda sen olan her şey elimi kolumu bağlamakta..!
İsyan ederdim de haşa...!
Bazen ALLAHA,
İşin içinde ucunda sonunda sen olunca,
İsyanım bile sabırda sükut bulmakta,
Susmakta...!
İşin özü ey sevgili,
Seni kaybetme korkusundan değil aslında,
Sen benim yıllar yılı hiç endişem olmadınki..!
Beni seven yüreğin,
Beni benden daha iyi bilmekte inanmakta tanımakta.

Sen arka arkaya yok özlemedim diye yazsanda kumlara,
Dalgalar bile yazdıklarını gelip silmekte,
Sana inanmamakta..!
Sular seller bile inanmadan yazdıklarına engel olmakta..!
Seni kırmadan yaralamadan tıpkı benim gibi,
o tatlı yalanını yüzüne vurmakta.
Oysa benim yüreğimden dökülen her kelime,
Sana yıllar yılı bir ölümsüz sevgi sunmakta,
Ve ne tuhaf değilmi sevgili,
Bir tek o çok sevdiği için yüreğin beni anlamakta...!
Ve benim yüreğim yıllar yılı hala sesini duymak için çırpınmakta,
Kulaklarım bile şaşırdı,
Yollarına bakmakta,
Gözlerimse sesini aramakta...!

Sen yok desende mıh gibi bakışların durur yüreğimdeki,
Çarmıhta...
Kipriklerinin her bir tekinin arkasında,
Sevgin saklanmakta.
Ağzından çıkan her söz,
Bana ilham kaynağı oluşturmakta,
Beni sen seni ben yapmakta.
Biz oluşturmakta..
Ve bilki;
Kelamım kalemim senin ağzından çıkan tek bir sözünü,
Canhıraş bir şekilde pürtelaş içinde yazmakta..!
Ey sevgili...!
Bir kez daha diyorum unutma,
Sen öylesine benimsinki;
Yinede sevginin hasretine yor kuruntularımı,
Benden sana kurban bil bu canımı,
Sen olmadı bir türlü bu sözümü sevmezsinde,
Ben bıkmadan usanmadan yazıp söyleyeceğim her seferinde..
Belki kulağına küpe edersin diye..!

Ve,
Bilki olmaz ya;
Ben kalbine bir acı salarsam bir gün,
Merak etme sen,
Sana o fırsatı vermem,seni yaralamam incitmem,
Dudağına kondurduğum her buse bana zehir olur,
Beni ağular meraklanma..!
Olmadı böyle bir tad ne dilimde ne damağımda ne dudağımda,
Çok şükür Allahıma.
Ama,
Birileri senin kalbini sürekli kırmakta,
Seni;
.... sen bilmesen bile incitmekte yaralamakta,
Bir sana değil,, ele güne ayanda,
Bu yaralı karıncan diyorki sana,
Ey sevgili...!
Allah tek tek ahımızı birilerinden çıkaracak çıkarmakta,
Ve sen bil diyorum artık;
Allah bir ayeti keriminde,
Buyuruyorki;
"BEN KIRIK YARALI KALPLERDEYİM"
Sakın aklından çıkarma,
Sende dilinden bu Dua’yı bırakma,
Ve tekrar et,
Her gün bin kez tekrar ediyor bu yaralı karınca,
Ve amenna diyor her sana gönderdiği Dua’sında...!!


KIRIK KALP
 
Umutlarım,
Yerle bir olan sewdamın enkazı altında kaldı..
Kırılan kalbimin kesikleri değil ellerimdeki yaralar..
Sadece seni her özlediğimde resmine bakmak yerine,
Zincirlere wuruyorum bu aşkı..
Günah çıkarmak için değil,
İçimden seni atmak için sadece..
Her saniye hayalini öldürüyorum düşlerimde...


Kırık Kalpli Katil
 


Dün gece bir aşkı vurdum sinsice

Müşahede altında şimdi umutlarım

Dudaklarının ıssız karanlığında

İntiharlar bekleyen uçurumlar yarattım




Ve nefsi müdafaa idi her seferinde

Sarı tüylü hayallerine sokulmuşluğum

Sorguda bekletildiğim her bozuk saniye

Küflenmiş şeytanlarımı azad ediyordum




İsminin lüzumsuzluğunda seyreltiyordum

Hani şu uslanmaz ikindi vakitlerini

Kalp örtümde gübrelediğim boş kabrine

Uzanıp gizlice, zevk-i sefa sürüyordum




Gözlerinin bataklığında açtığın

Derin çukurlarımda yok olacaksın

Cesedin bile reddedecek gömülmeyi

Çek hayallerimden şimdi ellerini




Elbet emrime itaatsiz kalacak

Bir ayrılık bulurum bende

Sen yeter ki saç tellerindeki

Kokuşmuş ihanetini temizle...

           Kırık kalp

Uzatıp elini Güneşe tutsan
Ağlaya ağlaya sel olup aksan
Rüzgara bırakıp dal olup uçsan
Nasip olmayınca bulamazsın ki
Sevmedikçe seveni anlamazsın ki

Gökten yıldız kayınca bir dilek tutsan
Geceye inat karanlığa, karanlık katsan
Canından vaz geçip canından olsan
Yinede geriye dönemezsin ki
Kırdıktan sonra bir kalbi yapamazsın ki....
KIRIK KALP

bak ben geldim sevgilim yine
sarı saçlı deniz mavisi gözlü yarin geldi yine
ellerimde hala senin kokun senin sıcaklığın var
beni salıncakta ne güzel sallardınya hani
adeta gökyüzüne ucardım kuş misali kanatlanırdım
bırakıp gideli yıllar oldu hepsi dün gibi sanki
ben umutsuzca seni beklerken
aynada baktığım gördüğüm yüz
sana ait olan kişi değildi belkide
yanlızlık hayat içinde değişen yüzüm
gözlerimdeki ışığı alsada
sadece dokunamadığı ve alamadığı acı dolu
kalbi bıraktı geriye.
kırık bi kalp mutsuz ama hala umutlu sevgilim...
  


Kırık kalp

 


Aşkmı şimdi senin dilinden düşenler
Sevdamıdır bunca bilek taşları
Sür sefanı gönlün saka kuşu
Sür ki daim olsun için hasreti


Beyaz kısraklar uçtular
Birileri düş dedi
Diğerleri gerçeğin ayak izi
Güneşin yansıyan kısmında ben
Arkamdan gelen gölgesi aşkın


Dilimidir sevenler
Yoksa delilik aşkamı yakışır
Zulme boyun eğmek aşkmış
Kabullenmekmiş ya
Delilik eşittir aşk
Hala direnir Leylalar




Ruhsuzca sürünür âdemler
Peşi sıra Havvalar takipte
Aşk sürünmekse eğer
Hangi sürgünün sefasından umut beklenir
Camların canı mı var ki
Canlara atılır taşlar


Kanatları kopmuş kuşlar düşüyor
Her biri bir aşk masalı
Düş yorgunluğuysa sevda
Neden hala rüyaya yatar ki insan



Bir çift göz
Bir çift kulak
Bir çift el ayak varken bedende
Neden bir kalp vermiş ki yaradan
Ve onca yer varken
Neden göğüs kafesine hapsetmiş
Ki hala yorulmadan kırar o kalbi insan

                                          

                                        

0 yorum:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar